Gramer Açıklamaları
There are currently 3 names in this directory beginning with the letter a.
A few, few, very few, quite a few
A few ve few daima sayılabilen isimlerle kullanılır ve isimler daima çoğul olur.
- There are a few men at the bus-stop. (Otobüs durağında birkaç -az- adam var.)
- I have seen few camels so far. (Şimdiye kadar az deve gördüm.)
Few ile a few arasında fark vardır.
a few; cümleyi söyleyenin nazarında "birkaç, az ama yeterli" anlamındadır.
few; cümleyi söyleyenin nazarında "yok denecek kadar az" anlamındadır.
- I have a few books in my bookcase. (Kitaplığımda birkaç kitap var.)
(Cümleyi söyleyene göre birkaç kitap vardır ve sayısı azdır.)
- I have few books in my book case. (Kitaplığımda az kitap var.)
(Cümleyi söyleyene göre kitap vardır fakat yok gibidir. Yani var sayılmaz.)
Very few ise ( çok az ) demektir ve sayılabilen isimlerle kullanılır.
- They bought very few things. (Çok az şey satın aldılar.)
- We saw very few people there. (Orada çok az insan gördük.)
Very few yerine only a few da kullanılabilir.
- They bought only a few things. (Çok az şey satın aldılar.)
- We saw only a few people there. (Orada çok az insan gördük.)
Quite a few ise "oldukça çok, epey" anlamına gelir ve yine sayılabilen isimlerle kullanılır.
- There were quite a lot of people in front of the hotel. (Otelin önünde epey insan vardı.)
- I bought quite a lot of books last month. (Geçen ay oldukça çok kitap satın aldım.)
A little, very little
A little ve little daima sayılamayan isimlerle kullanılır ve sayılamayan isimler çoğul olamayacağı için her zaman tekil olur.
- There is a little milk in the bottle. (Şişede biraz süt var.)
- I have drunk little water this morning. (Bu sabah az su içtim.)
Little ile a little arasında fark vardır. A little cümleyi söyleyene göre "biraz, az" manasındadır. Little cümleyi söyleyene göre "yok denecek kadar az" manasındadır.
- I have a little money. (Biraz param var.)
(Cümleyi söyleyene göre onun az miktarda parası vardır.)
- I have little money. (Az param var.)
(Cümleyi söyleyene göre onun yok denecek kadar az parası vardır. Bu cümlede “var sayılmaz ama, biraz var” manası anlaşılmalıdır.)
Very little ( çok az ) anlamına gelir ve sayılamayan isimlerle kullanılır.
- He drank very little milk. (O çok az süt içti.)
- There is very little butter in the fridge. (Buzdolabında çok az tereyağı var.)
Very little yerine, only a little da kullanılabilir.
- He drank only a little milk. (O çok az süt içti.)
- There is only a little butter in the fridge. (Buzdolabında çok az tereyağı var.)
A lot of; lots of; plenty of
Bu üç kelime aynı anlamda kullanılır fakat en yaygın olanı a lot of'dur. Üçü de hem sayılabilen isimlerle ve hem de sayılamayan isimlerle kullanılırlar. Sayılabilen isimlerle kullanıldıkları zaman isimler daima çoğul olur. Sayılamayan isimlerle kullanıldıkları zaman ise tekil olurlar.
A lot of, lots of ve plenty of olumlu cümlelerde kullanılırlar. Fakat olumlu bir cevap beklenerek sorulan soru cümlelerinde de kullanılabilirler.
EXAMPLES (ÖRNEKLER)
- There are a lot of pens in my bag. (Çantanda birçok kalem var.)
- There is a lot of milk in the bucket. (Kovada çok süt var.)
- She wants a lot of money but her husband doesn't have any. (O çok para istiyor fakat kocasında hiç yok.)
- My mother bought a lot of apples at the market yesterday. (Annem dün pazardan bir sürü elma aldı.)
- Your bag is very large. Do you have a lof of books in it? (Çantan çok büyük. İçinde çok kitabın mı var?)
- Is there a lot of sugar in your glass? (Bardağında çok şeker mi var? )